KÜLTÜR BAKANLIĞI ve ALEVİ DEDELERİ

                       KÜLTÜR BAKANLIĞI VE ALEVİ DEDELERİ

 

Kültür Bakanlığı  yeni bir oyun peşinde. Yeni bakanın yeni oyunu.

Sözde 100 Alevi Dedesini Umre’ye götürüyormuş. Kültür Bakanlığı bütün işlerini bitirdi sıra Alevilere mi geldi.

Kültür Bakanı boyunu aşan laflar etmiş. “Kerbela  bir insanlık mektebidir. Kerbela, bir kurtuluş okuludur. Kerbela, insanlığın büyük öğretmeni Hz. Hüseyin’in ebedi mesajıdır. Kerbela’nın önemini anlatacak sözcükler bulmak, orayı tarif edecek cümleleri kurmak oldukça zor. İstiyoruz ki insanlık tarihinin en acı olaylarından birinin yaşandığı bu beldeyi Alevi dedeleri yerinde görsün. O atmosferi yerinde yaşasın” demiş.

Öncelikle Kültür Bakanı söyledikleri sözleri yeniden incelesin ve sözlerinin haddini aştığını görsün.

Kerbelanın önemini anlatacak sözcükler bulmak, orayı tarif edecek cümleler kurmak oldukça zor diyor. Elbette bakan için zor olur ama Aleviler için anlatacak söz bulmak zor değil. Onlar Kerbela zulmünü bin yıllardır yüreklerinde yaşatıyorlar ama Bakan ve Bakan gibi düşünenler  bunu anlayamazlar. Orayı tarif edemezler, çünkü bu güne kadar anlatılanları ya duymamışlar yada anlamamışlar.

 

Alevi dedeleri yerinde görsün o atmosferi yerinde yaşasın diyor. Gerçek Alevi dedeleri o atmosferi yüreklerinde canlandırdıkları şekliyle yaşıyorlar ve yaşatıyorlar.

Kültür Bakanlığı bütçesinden bedava giderek oraları görmeye kalkışan sözde dedeler bu mantık ve anlayışla değil bir defa bin defa gitse dahi bir şey anlamazlar. Olsa olsa Alevileri peşkeş çekme adına bir görev üstlenmiş olurlar.

 

Söz konusu dedeler Kerbela’ya oradan Umreye gidene kadar yürekleri varsa önce taliplerine giderler. Onların gönüllerini alırlar, rızalıklarını alırlar da ondan sonra bedava seyahatlere çıkarlar.

Kültür Bakanına bir önerim olacak.

Sayın Bakan öncelikle kendisi ve yakınları hatta aynı kafa anlayışında olanlar Kerbela’ya gitsinler. Sonra Alevileri ve Aleviliği kabullensinler, Aleviliğin bir inanç olduğunu söyleyebilsinler.

Alevilerin mezhep kavgası ile bir ilgilerinin olmadığını, Alevilerde Mezhep anlayışının olmadığını Alevilerden öğrensin de ondan sonra Alevilerin İnanç önderleri dedelerin  Kerbela ziyaretinden söz etsin.

Sayın Bakan bu konuda gerçekten samimi ise öncelikle Örgütlü Alevilerin kurumlarını gidip ziyaret etsin, çatı örgütlerinin talepleri nedir, bu kurumlar niçin kurulmuşlar ve devletten beklentileri nelerdir öncelikle onları öğrensin. Sonra da Alevilerle ilgili konuşsun.

100 dedeyi Kerbela’ya oradan da Umreye gönderecekmiş. Asıl derdi de Alevileri Umreye, Hacca götürmeye zorlamaktır.

Alevilerin Hacca gitme diye bir derdi yok ama Bakana göre mutlaka Hacca gitmek gerekiyorsa :

Bakın şu zaitler ne söylemişler,

Agahi Kızılbaş amma demişler,

Hacca gitmez deyu dan eylemişleri,

Halbuki benim yüzbin kere hacılığım var.

 

diyen Alevi, Mekke’ye Medine’ye gittiğinden bahsetmiyor. Amaç ziyaretse ben insan kalbini ziyaret ettim demektedir.

Gerçi bundan pay alacak olsalar zaten öyle bir yol seçimi yapmazlardı.

 

100 dedeye gelince:

Bahsedilen yüz dede gerçekten dedemidir, öyle mi gösterilmek isteniyor henüz bu konuda bir netlik yoktur.

Bu insanlar geçekten Alevi öğretisine uyan dedeler olsa Devletin asimilasyon politikası gereği düzenledikleri bu seyahate katılmazlar.

Dedeler, bedava diye avantaya konar gibi bu tip basit çıkarlara konmazlar. Bir dede Kerbela’yı  ziyaret etmeden önce gidip Talibini ziyaret eder, onun rızalığını almadan böyle bir yola çıkamaz, çıkmamalıdır.

Bu yüzden yüz dedenin gerçek dede olduklarından kaygılarım var. Aralarında saf, iyi niyetli ve oynanan oyunun ne olduğunu bilmeden gelen bu teklifi kabul eden bir iki kişi çıkmışsa onları da yakınlarının uyarması gerekir.

 

Bakan konuşmasının bir bölümünde :

Atılacak bu adım birleştirici, kuşatıcı manevi bir adım olacaktır demiş. Bakan sözünde samimi ise öncelikle bu yüz kişinin isimlerini açıklar, söz konusu yüz kişiyi hangi kriterlere göre belirlediklerini, alevi kurumları ile girişimde bulunmuşlarsa bunların kimler olduğunu ve  referanslarını açıklar ama kesinlikle böyle bir yürekliliği göstereceklerini sanmıyoruz.

Bu adımın birleştirici bir adım olduğunu söyleyen Bakan acaba hiçbir Alevi kurumunun kapısını çalmış mı dır. Türkiye’nin en büyük demokratik Kitle Örgütlerinden birisi olan Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) ve onun bileşenlerinden çok şubeli Dernekler olan Alevi Kültür Dernekleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve diğer dernek ve Vakıfları biliyor mu?

Söylenen birleştirici sözü farklı kullanıyorsa yani Alevileri asimile ederek iyice Sünnileştirir, Müslümanlaştırır Aleviliği tümden ortadan kaldırırsak birleştirici oluruz diyorsa bunu doğru söylemiş olabilir ama şunu da bilmeliler ki onların ebu ecdadı bunu başaramadı ki sayın bakan ve yandaşları bunu başarabilsinler.

Son olarak Alevi dedelerine seslenmek gerekir.

Kültür Bakanlığı desteği ile bedava diye Kerbela’ya, oradan Umreye gidecek olan sözde dedeleri uyarınız, sizleri satmasınlar, satmaya kalkışmasınlar. Bunlara göz yumarsanız bilesiniz ki talipleriniz bunun hesabını sizden sorarlar. 31.01.2014

Abbas TAN