NEVROZ

NEVROZ

 

Nevroz yada Navruz olarak bilinen bu gün. Birçok anlam yüklenerek birçok inançlara ve Kültürlere girmiş ve insanın ufkunu açacağına inanılan bir gündür.

 

Bu inanç ve Kültürlerin tamamına yakını Asya’da yaşatılanlardır.

Aleviler,

Afganlar,

Arnavutlar,(Sultan Navruz)

Azeriler, (Novuz,Novruz),

Batı Trakya’da Mevris,

Farslar, Ruz

Gürcüler,

Hindistanlılar, Roçişce

Kazaklar, (Naurız,Navrız)

Karakalpaklar,

Kırgızler, (Nooruz),

Kıbrıslılar, Mart Dokuzu,

Kırım Tatarca (Navrez)

Kürtler, (Newroz) ,Roj

Özbekler, (Navruz)

Persler,

Soraniler,  Roz

Tacikler,

Türkler,

Türkmenler,( Nowruz)

Zazalar,  Roz

(Not : Liste Alfabetik sıraya göre ayarlanmıştır)

 

Her Ulusun kendi öz değerleriyle simgeleştirdiği bir gündür.

 

Birçok araştırmacı ve tarihçiler bu kelimenin Fars çıkışlı olduğunu kabul etmektedirler.

Farsça Newroz;Yeni gün anlamında kullanılmaktadır.

Nev ; Yeni,

Ruz  ; Gün

Nevruz ; Yeni Gün

Yeni Gün, Gün ışığı olarak da tarif edilmektedir.

Birçok takvime göre yılın ilk günü yani yılbaşı olarak kabul edilir.

 

Bir başka anlayış da bu günü;

Doğanın uyanışı,

Gece ile gündüzün eşitlendiği gün,

Tanrının dünyayı yarattığı gün,

İlk insanın yaratıldığı gün,

Nuh’un yere ayak bastığı gün,

Baharın gelişi,

Yeni yılın ilk günü.. olarak kabul ederler. Bu ifadeler farklı bölgelerde son derece farklı kullanılmaktadır. Ama dikkatle incelendiğinde bu gün yani 21 Mart  özgürlüğün başlangıç tarihi, hak mücadelelerinin başlangıç günüdür. Buna Varlıkların uyanışı denilmesi belki de en güzel ifade olur. O yüzden bu gün adeta kutsanmış bir gün olma niteliğini de kazanmıştır.

 

Nevruz ilk defa yaklaşık 15.000 yıl önce Pers Kralı Cemşid tarafından kutlandığı tahmin edilmektedir. Göçer konar yaşamdan yerleşik düzene geçişin yani yerleşik yaşama kararın verildiği gün olarak değerlendirilmektedir.

Buzulların çözülmeye başladığı dönemde iklim şartları göçer konar yaşamını zorlaştırınca ve  havaların değişmesi,baharın gelmesiyle böyle bir karar alınmış ve bayram olarak kutlanmaya başlanmıştır.

Zerdüşlerin lideri Zerdüş tarafından bayramlaştırıldığını savunan tarihçilerde vardır.

 

İlk Nevruz kutlamalarından birisi de MÖ.487 yılında Darius tarafından Bayram olarak kutlandığı verilen bilgiler arasındadır.

 

Yahudiler ve Babillilerin kullandıkları takvime göre yeni yılın ilk günü olarak  saydıkları 21 Mart da aynı tarihe denk gelmektedir

 

Alevilerde Nevruz;

Alevilerin tamamında Nevruz anlayışı yoktur yada yok olmuştur. Bir taraftan yeni yok  oluşların karşısında yeni anlamlar yüklenerek farklı anlayışla tariflerde başlamıştır.

 

Son dönemler Anadolu’da Kürtlerin Newruz Bayramlarına karşılık özellikle Türk-İslam anlayışına yakın gözüken çeşitli Üniversitelerde ve Belediyelerde de Nevruz etkinlikleri yapılmaya, ateşler yakılarak üzerinden atlanmaya başlandı ki bunun büyük bir kısmının siyasi düşüce ile yada farklı anlayışların önünü kesme adına yapılan bir eylemdi ki günümüzde hala devam etmektedir.

Aleviler Nevruzda bir çok olayın yaşandığını iddia etmektedirler ve bu günü Bayram havasında kutlamaktadırlar.

Alevilerde Doğanın uyanışı, toprağın yumuşaması,güneşin doğayı (havayı) daha fazla ısıtmaya başlaması, suların çoğalması olarak bakıldığında,

Alevilikteki Dört Unsur yani Ateş,Su,Hava,Toprak ın buluşması ve üretime dönüşmesi tarihinin başlangıcı olarak ele alınır.

Tanrı-Doğa-İnsan anlayışında bu üç, üretici ve yaratıcı olarak kabul edildiğinden Doğanın uyanışı  Alevilikte bir hizmetin başlaması olarak kabul görür.

Yine aleviler, 21 mart gününü yeni bir yıl başlangıcı olarak kabul ederler. Alevilerin geçmişten günümüze kadar kullandıkları takvimlerde tarihler birbirinden farklıdır.

1 Ocak, 13 Ocak, 9 Mart, 21 Mart, yeni yıl olarak kabul görür.

21 Mart tarihinin bir başka önemi ise Aleviler için önem arzeden gün olarak değerlendirilir ki;

 

Hz. Ali’nin bu gün doğduğu,

Hz.Ali ile Hz. Fatima’nın evlendikleri gün.

Hz. Ali’nin Halife olduğu gün.

İlk kırklar meclisinin toplandığı gün.

Hace Bektaş-ı Veli’nin Sulucakarahöyük’te Rum Erenleri tarafından karşılanması.

Aşık Veysel’in hakka yürüyüşü (21.Mart 1973)

Muhtar Sakafi diye birisi bir örgüt kurarak Hz. Hüseyin’in intikamını almaya karar verir ve 21 mart gecesi yüksek yerlere ateşler yakarak taraftarlarını harekete geçirmeye çalışır.

Aleviler 21 Mart günü özel bir gün olarak bu günü değerlendirirler.

Son dönemlerde, özellikle Alevi Dernek,Vakıf ve Cemevlerinin oluşumundan sonra kutlamaların bu mekanlarda yapıldığı dikkatlerden kaçmamaktadır.

 

 

Kürtlerde, Nevruz bayramının Kürt mitolojisindeki Demirci Kawa Efsanesi’ne bağlamaktadırlar. Demirci Kawa,Başkaldırının, Hak arama mücadelesinin sembolü olmuştur.

Demirci Kawa Efsanesi: Kürtlerde nevruzun Demirci Kawa Efsanesi ile bağı şöyle;

Yaklaşık  2500 yıl öncesinde Zuhak ( Dehak) adında Asurlu zalim bir kral yaşamaktadır.

Kawa isimli Kürt bir demirci de yanında çalışmaktadır. Kralın iki yılanı var   bu iki yılanı insan beyni yedirerek beslemektedir.

Her gün iki Kürt gencini saraya çağırtıyor aşçıları bu iki genci öldürtüp beyinlerini yılanlarına yem olarak verdiriyordu.

Buna dayanamayan Garmayel ve Armayel isimli iki aşçı farklı bir yöntem uygulamaya başlıyorlar.

Saraya getirilen iki gençten birisinin beynini çıkartırken  diğer genci saklıyorlar ve yerine bir havyan keserek hayvanın beynini yılanlara yediriyorlar.

Kurtulan gençleri Kawa isimli demirci eğiterek güçlü bir birlik meydana getiriyor ve Kürtlerin kurtuluş mücadelesini 20 mart gecesi başlatıyor ve kralı  ve korumalarını Çekiç darbeleri ile yok ederek başarılı oluyor.

Bu başarıyı yüksek yerlere, tepelere ateşler yakarak hem etrafa duyuruyorlar hem de Bayram ediyorlar.

İşte Kürtlerin kurtuluş olarak kutladıkları gün 21 Mart günüdür.

 

Türklerin Ergenekon’dan demir dağı eriterek çıkmalarının başlangıcı kabul edilir ve bugün bayram olarak kutlanır.

Türk Edebiyatında Nevruz denince;

Nevruz-ı Acem

Nevruz-ı Asl,

Nevruz-ı Arap,

Nevruz-ı Bayati,

Nevruz-ı Hicaz,

Nevruz-ı Seba akla geliyor. Bu ifadeler yakın zamana kadar dillendirilmezken son dönemler sıkça dillendirilerek gündem yaratılmaya çalışılmaktadır.

 

Nevroz Ateşinin anlamı,

Ateş ışık demektir,

Aydınlanma demektir,

Özgürlük demektir.

 

Ateşin üzerinden atlayarak hastalıkların, dertlerin ateşin üzerine düşerek yanması,

Dileklerin kabulü için ateş üzerinden atlanır.(Dilek tutarak ateş üzerinden atlanırken kabul olacağına inanılır.

İnsanın ruhundaki,içindeki kötü düşüncelerin,kötülüklerin ateşe dökülerek kötülüklerden arınma.

 

Nevrozda Neler yapılır ?

Baharın gelişini simgeleyen renklerden oluşan kıyafetler giyilirdi, özellikle doğanın bahar rengi olan Yeşil, Kırmızı, Sarı,Mor çiçek renkleri giysilerde hakim renklerdi.

Baharı çağrıştıracak ve kışın bittiğini simgeleyen yemekler yapılır. Özellikle kurutulmuş meyvelerden oluşan yemekler hazırlanarak kıştan bir şeyin kalmadığını, kalmayacağını, yeniliklerin başladığını simgeleyen gelenekti. 21 Mart 2014

Abbas TAN