SEVGİYE İHTİYAÇ VAR

SEVGİYE İHTİYAÇ VAR

Abbas Tan

“DÜNYA BENİM ÜLKEM

TÜM İNSANLAR KARDEŞİMDİR.”

Ülkede yaşanan onca kaos halkı tahrik ve teşvik etmeye devam ediyor.

Bu kaosun ortadan kalkması halkın kendi ellerindedir.

Sıkça yazar ve söyleriz.

Kim ne yaparsa yapsın tahriklere kapılmayalım. Aynı coğrafyayı birlikte paylaştığınız komşunuz, arkadaşınız,akrabanız hatta kardeşiniz yada çocuğunuz sizin gibi düşünmeyebilir. Sizin gibi inanmayabilir bunun için kötü olmaya gerek yok ki. Tam tersine ona sevgiyle yaklaşırsanız sizin gibi düşünmesine ikna edebilirsiniz ama herkesin sizin gibi düşünmesini,sizin gibi inanmasını beklemeyiniz.

Geçmiş dönemde (12 Eylül öncesi) örnekleri belli yaştaki insanlar çok iyi hatırlarlar.

İki kardeşten birisi farklı bir siyasi düşünceyi savunurken bir diğeri farklı siyasi düşünceyi savunuyordu ve kardeş kardeşi vurmaya başlamıştı.

Sonuç ne oldu?

Kan gövdeyi götürür duruma gelindi ve   hiç de hak etmediğimiz sonuçla karşılaştık.

Birileri geldi yönetime el koydu ve ülkeyi elli yıl gerilere götürdü,geri bıraktı.

Bunlar gerilerde kaldı. Artık öyle bir olay bu ülkede yaşanmaz,yaşatılmaz.

Geldiğimiz noktada farklı olaylar yaşamaya başlandı.

Komşu komşusundan çekinir oldu.

Devleti yönetenler kafalarını kumdan çıkartmalı. İnsanların birbirlerine kinle nefretle bakmalarına fırsat vermemelidir.

Biri suç işliyorsa bu ülkede Yasama-Yürütme-Yargı vardır.

Devlet mekanizmaları çalıştırılmalı. Gereği yapılmalıdır.

Geçmişte söylediklerimizi bir kez daha hatırlamaya çalışalım.

“Dünya Benim Ülkem,

Tüm insanlar kardeşimdir” diyorduk.

Şimdilerde ne oldu,ne değişti de bu sözlerden uzaklaştık.

“Sınırsız bir Dünyada,

Sınıfsız bir toplum” hesapları yapıyorduk. Birbirimizi kucaklayalım diyorken şimdilerde niçin birbirimizi bitirmeye çalışıyoruz.

Ülkenin farklı bir bölgesinde yaşanan bir olaydan sonra iki komşu kavgaya başlıyor. Daha da ileri giderek birbirlerine zarar veriyorlar.

Birbirlerine ateşle,silahla saldırıyorlar.

Hani bizde bir deyim vardı.

“Silahlarımız sazdır.

Mermilerimiz güzel sözlerimiz” idi.

Herkes aklını başına almalı,tahriklere kapılmamalı.

Dün yakın komşunuzken bugün ona ateşle,silahla gidiyorsanız yanlış yapıyorsunuz,kendinize, insanlığınıza,kişiliğinize yanlış yapıyorsunuz.

Yarın o komşunuzla yine yüz yüze geleceksiniz ve yan yana olacaksınız.

Bu kötülüklerden yanlışlardan kimseniz kazancı olmaz . Olsa olsa bizlere bu tuzağı hazırlayanların kazançlı çıktığını görürüz.

Kitap yakanlar düşünceyi yakmış olur. Düşünceyi yakanlar unutmasınlar ki o yangında kendi düşünceleri de yanıp kül olacaktır.

Bir KIRŞEHİR düşününüz ki Bağlamanın sesini,çığırdığı bozlağını dünyalara duyurmuş, o çığlıkta ve bağlamanın namelerinde SEVGİ var,SAYGI var HOŞGÖRÜ var,aşk var.

Aşık Sait’ler,

Muharrem Ertaş’lar,

Ahi Evran’lar,

Hace Bektaş Veli’ler Kırşehir’den Dünyaya seslendiler.

İlimi,irfanı,kardeşliği,barışı anlatan seslerini Kırşehir’den duyurdular.

Uyanın Kırşehir halkı,Kırşehir’liler, uyanın. Oyunlara gelmeyin.

Kırşehirliler uyumuyorlar ama aralarından kimileri uyutulmaya çalışılıyor.

Karanlığa gömmek istiyorlar.

Her karanlığın sonu mutlaka aydınlıktır.

Tüm Kırşehirlilerin,Kırşehirlilerin dostlarının,Kırşehir’den yolu geçenlerin ve tüm insanlığın yolu aydınlık ola.

Aşk ile. 20.09.2015

Not: Kırşehir Gazetesinde yayınlanmış yazım.