SEÇİMDEN KİM DERS ALACAK

 

 

SEÇİMDEN KİM DERS ALACAK

 

 

Herkesin beklediğinden farklı bir seçim sonucu alındığı söylense de bu işi bilenler bundan çok da farklı bir sonuç beklemiyorlardı.

Köy Muhtarlığı seçimlerinde yaşanan olumsuzlukları ayrı tutacak olursak son derece sakin ama katılım oranı yüksek bir seçim yaşandı.

AKP yaptığı çalışmalardan çok hakkında söylenen yolsuzluk iddialarını lehine çevirerek bazı bölgelerde beklemediği sonucu elde etti.

MHP tabanı birçok yerde kendileri kazanamayacağına göre AKP kaybetsin diye CHP ye oy verdi.

CHP ne yapacağına tam karar veremedi. Öncelikle aday belirleme konusunda sözünde duramadı. Birçok yerde Eğilim yoklaması, temayül yoklaması, önseçim lafları etti ama birçok yerde bunu uygulayamadı ve tabanının küstürdü.

Kimi yerlerde tabanın istediği değil yöneticilerin istediği isimleri listelere yerleştirdi.

CHP nin bir başka yanı ise; Cemaate yaslanması, Alevileri ve Sosyalistleri görmezden gelmesi, Kürtlerin ağırlıklı olduğu illerde CHP nin hiç olmayışı.

Alevi köylerinin dışındaki köylerde (Trakya ve eğe hariç)  oy alamaması ve en önemlisi de İl ve İlçe örgütlerinin son derece başarısız olması hatta Ulusalcıların birçok kesimi dışlaması işte böyle bir sonucu ortaya çıkartmış oldu.

CHP sola açılacağına sağa açılarak, sağcılaşarak geldiği yer burası.

Kılıçdaroğlu’nu bu konuda yanıltan kurmaylardan kurtulması gerekir. Kurmayları ya bu işi bilmiyor yâda Kılıçdaroğlu’na komplo kuruyorlar.  Yaşadığımız ülkede siyasilerden önce kendi memleketine yaptıkları ve yapacakları sorulur sonrada memleketinden aldığı oyla başarısı değerlendirilir.

Aslında doğru bir yaklaşım değil ama realite bu. Bu yüzden CHP liderinin memleketi Tunceli de aldığı sonuç bir gösterge olarak değerlendirilir. Mutlaka kendi memleketindeki oy vermeyen hemşerilerinin gerekçelerinin tespiti tapılmalı.

Miting alanlarında yada oturumlarda sorulan sorular ve aldıkları cevap aslında gerekçeyi ortaya koyuyor ama yine de siyasetçi gözüyle görülmesi gerekir.

 

Seçimler öncesi ortalıkta dolaşan kasetlere güvenmek insanın elini boşa çıkartıyor. Elbette o kasetlerin büyük bir kısmının doğru olacağından şüphe yok. Seçim öncesi bu kasetlerin kullanılması karşı tarafa mağduriyetleri oynamasına imkan tanımaktadır.

İşçinin, köylünün, emeklinin yanında olmadığı bir parti işte bu kadar olur. Seçim sonuçları incelendiğinde ya köylerde ve kenar mahallelerde fakir fukara, dar gelirli insan kalmamış ve tamamına yakını sola uzak kalmışlar yada güven duyacakları parti bulamamışlar.

 

AKP den yoksul kesimin bir şey beklediği yok ama sokaktaki insanın söylediği bir söz var.

Başka kimse yok, kime oy vereyim diyor.

Demek ki sokaktaki insanın gözünde muhalefet yok.

 

Bu toplumun yarısına yakını ekranlarda gördükleri para kasalarına, para sayma makinesine

inanmıyor. Ayakkabı kutularındaki dolarlara inanmıyor, muhalefetin söylediğine inanmıyor ama Başbakanın dediğine inanıyor.

Burada suçlu olan yüzde 45 ler değil, onlara doğruları onların anlayacağı dilden anlatamayan muhalefetin acizliğidir.

Said-i Nursi’den örnekler veren Başbakan karşısında projeler anlatamayan muhalefet olsa olsa sandığa gömülür.

Türkiye devletinin kurucusu olduğunu her fırsatta kullanan CHP herkesin partisi olamadı. Türkiye partisi olamadı. Doğuda, güneydoğuda olamayan, Karadeniz’de zar zor olabilen parti işte bu kadar olabilir.

 

Kürtler bu seçimde ne yaptı?

Doğu illerindeki Kürtler BDP ve AKP arasında gel git yaşadı ama doğunun dışındaki illerdeki Kürtler AKP dedi.

HDP ne yazık ki istenileni veremedi ve güvendiği İstanbul’da ne Kürtlerin nede Sosyalistlerin oylarını alamadı.

Her ne kadar ülke genelinde ilk beşe girdi dense de zaten bu seçim gösterdi ki halk dört partide toplantı yada topladılar. BDP nin geçmişte aldığı oyları bu seçimlerde seçime girmediği illerde emaneten HDP de topladı.

Aydınların büyük bir ümit beklediği HDP gelecekte ne gösterecek göreceğiz.

Mahalli seçim sonuçları adeta parlamentodaki tabloyu yansıttı. Meclisteki sandalye sayısı ile İl Belediye başkanlığı seçimleri birbirinin aynısı gibi oldu.

Bundan sonrasına bakmak gerekir.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde AKP den kimse Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına çıkamaz. CHP ve MHP bu seçimde yaptığı işbirliğinden aldıkları kayıplardan sonra ittifak yapamazlar.

Yapılacak bir iş var oda Aleviler, Kürtler, İşçiler, Memurlar ve köylüler bir araya gelebilirlerse o zaman şartlar değişir ama bunları bir araya kimler yada kim getirebilecek.

1.4.2014

Abbas TAN