ŞİİRLER

196 YAVAŞ YAVAŞ

196 YAVAŞ YAVAŞ
İkrar verdim yol aşkına
Yola düştüm gül aşkına
Sanki döndüm yar düşküne
Yürüyorum yavaş yavaş

Hem alırım hem satarım
Bilgime bilgi katarım
Göl yerinde çok yatarım
Damla gelir yavaş yavaş

Gece biter gün ağarır
Dost dostuna da çağırır
Aşkı için de bağırır
Belki duyar yavaş yavaş

Marifet ten Hakikata
Bel bağlamış sadakata
Son yaşında mülakata
Abbas yürür yavaş yavaş 4.6.2025

194 ALTI YIL BİTTİ

 

194
ALTI YILDA BİTTİ

Tarih sayfaları tek tek döküldü
İkibin yüz doksan sayılan gündü
Güzel günlerimiz mateme döndü
Tüten ocağımız sessizce söndü

Güneşli günlerim bulutlu oldu
Açılan karanfil sarardı soldu
Yaş kemale erdi sonları buldu
Harlanan ocağım sessizce söndü

Abbas Tan günleri sayar durursun
Mutlaka o sonu sende bulursun
Yeter artık acıların durulsun
Kalbimdeki ateş sessizce söndü
20.12.2024

 

 

https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=pfbid0Wp8j6q6SNHtvWi57ztjBqAGEAB3mtH7aUp35E7cYy34bvd4Ham4skk8gM3PNyqwdl&id=100063612581846

 

lütfen lingi tıklayınız.

193 UMUTLA YAŞA

193 UMUTLA YAŞA

Dala baykuş konmuş neyi bekliyor
Derdime dertleri tek tek ekliyor
Kalbim atışları bir bir tekliyor
Dalda duran baykuş neyi bekliyor

Kapanan kapıyı kimse açmıyor
Yalınız kalana kimse bakmıyor
Halin nice diye kimse sormuyor
İnsan dostlarından selam bekliyor

Selamsız Sabahsız gelip gidiyor
Mazide kalanı masal sanıyor
Bunları görenin canı yanıyor
Yinede dostlardan sevgi bekliyor

İkibin sekseni gün gün sayıyor
Beş buçuk yıl diye kısa tutuyor
Mezar taşınada notlar düşüyor
Kapı pencereden umut bekliyor

Ümit tükeniyor gelen olmuyor
Akan göz yaşları asla durmuyor
Abbas beklediğin gelip sormuyor
Belki gelir diye canan bekliyor.
31.08.2024 saat 23.45

192 HAYAT MI DENİR

192 HAYAT MI DENİR

Yaş yetmişi geçti hayat felç oldu
Bülbül havalandı yolunu buldu
Sırtımdaki heybe çileyle doldu
Çilesiz hayata hayat mı denir

Önce yeşerdi de çok meyve verdi
Üstüne yükledi binlerce derdi
Mutluluk resmini yerlere serdi
Sevgisiz yaşama hayat mı denir.

Çekilip giderek devri kapattı
Rengimi soldurdu gözüm kararttı
Ciğerimi acılarla donattı
Sensiz yaşamaya hayat mı denir.

Yapraklar döküldü dallar kurudu
İçeri mi acı figan bürüdü
Abbas’da acıyla yolda yürüdü
Yalınız yaşama hayat mı denir.
20.8.2024

191 SÖYLÜYORUM

191 SÖYLÜYORUM

Feryadımı görmüyorlar
Ne çektiğim bilmiyorlar
Neredeyim sormuyorlar
Ben kendime söylüyorum

Sabahım yok akşamım yok
Derdim sorma sayısı çok
Halim bilen hiç dostum yok
Ben derdimi söylüyorum

Dert çekerim dermanı yok
Ağliyorum göz yaşım yok
Benim gibi dertliler çok
Ben halimi söylüyorum

Abbas’ım ben söylüyorum
Dertlileri anlıyorum
Çaresini bilmiyorum
Kederimi söylüyorum
20.6.2024

190 ANLAMAK GEREK

190 ANLAMAK GEREK
Kalbim kalem oldu mürekkebi yaş
Dertsiz olmuyormuş çileli bir baş
Kimini ayrılık ediyor sarhoş
Mey alan sarhoşu anlamak gerek.

Göl yerinde ördek susuz yaşarsa
Doluyu doldurup meyi taşarsa
Bilgi deryasında söze koşarsa
Sözün manasını anlamak gerek

Levhi kalem diye yazmaya başlar
Manayı bilmezse anlamaz haşlar
Gül cemali bilmez sevgiyi taşlar
Bahçivan olanı anlamak gerek

Kalbi kalem olan yazıyı yazar
İnsanı kamiller manayı çözer
Cahil cemekeler avare gezer
Muhabbet ehlini anlamak gerek

Kalemi kelamı sevgi anlatır
Muhabbet bağında meyi kaynatır
Abbas Tan bu yolda hedef boylatır
Verilen mesajı anlamak gerek
13.03.2024

189 YİNE UZAKTAYIM

189 YİNE UZAKTAYIM

Yine uzaktayım yine sessizim
Boynum bükük bir başıma sensizim
Bazen hüzünlüyüm bazen bezginim
Buluşuruz diye avunuyorum

Boğazım düğümlü gözüm hep yaşlı
İçimdeki sevgi bazen ateşli
Yürüdüğüm yollar çamur ve taşlı
Kavuşuruz diye avunuyorum

Hastane görünce seni anarım
Gece gündüz senin için yanarım
Sıcak günde bile üşür donarım
Senin ışığınla avunuyorum

Saydığım günlerim altı yıl oldu
Açan çiçeklerim kış oldu dondu
Abbas’ım çatıya baykuşlar kondu
Yine de resminle avunuyorum.
20.12.2023

188 YİNE

Yine
Yağmur ıslanıyor, rüzgar üşüyor
Sararmış yapraklar tek tek düşüyor
Kurumuş dikenler yerde yürüyor
Doğanın yasası insan deniyor.

Depremler haykırıp canlar alıyor
Sistem bu vahşete araç oluyor
Herkes ettiğini iyi biliyor
Yaşanan olaya kader deniyor

Vardan var edenler varla yürüyor
Sevginin çırası söndü yanmıyor
Sönen kor közden de duman çıkmıyor
Başına gelene kader deniyor

Cehalet doğaya kafa tutuyor
Güçlüler zayıfı alıp yutuyor
Abbas Tan bu halden acı çekiyor
Suçu gizlemeye kader deniyor
05.12.2023

187 GÖREVDİR BİZE

187
GÖREVDİR BİZE
Dost meclisleri meyhane ise
Dostun söylediği mezedir bize
Kamilin hedefi rızalık ise
Taze Gülü alıp koklamak bize.

Meclisin bireyi yola taliptir
Ele dile bele herdem sahiptir
Güzel söz söylemek dosta hitaptır
Demi dem eylemek görevdir bize

Bağlama telleri niçin inlerler
Okunan nefesle mesaj eylerler
Enel Hak diyenler özün söylerler
Özünü dar eden mihmandır bize

Muhabbet ehline sual eylersin
Özün sözün ile kime benzersin
Dört kapıya giden yolda neylersin
Alevi diliyle anlatsan bize

Abbas Tan bu yolda yürüyen kişi
Sabır ile varır hedefe kişi
Her daim güzeldir yaptığı işi
Sevginin yolunu öğretsin bize
10.9.2023

186 YOLCU EDELİM

186 YOLCU EDELİM
Nede çabuk geçti aylar seneler
Suları çekilmiş kuru dereler
Sensiz bir başına alemi neyler
Yalınız kalanı teskin edelim

Bir damla göz yaşı ilaç oluyor
Arayan derdine derman buluyor
Sevgi pınarından  sular  çağlıyor
Sulardan içeni Rıza edelim

Ayrılık saati geldi geçiyor
Zamanı gelince herkes göçüyor
Toplumun içinden tek tek seçiyor
Sırası geleni yolcu edelim

Konanlar göçüyor yer boşalıyor
Baharı görünce gül yeşeriyor
Zamanı gelenler yola düşüyor
Abbas Tan seni de yolcu edelim.
23.9.2023

185 BENDEKİ MEKAN

185 BENDEKİ MEKAN
Ben mekanım zaman bana bağlıdır
Evreni var eden duman dağlıdır
Sırrı hakikatte yollar karlıdır
Yolunu hak eden Kamil insandır

Bendeki mekrana bende sığmaz
Kem söz söyleyeni asla duymazam
Hakikat yolunda hiç yorulmazam
Yola uymayanlar cahil insandır

Gülü sevmek için diken kırılmaz
Gerçek yoldan giden asla yorulmaz
Muhabbet bağında eğri bulunmaz
Doğru yolda giden olgun insandır

Abbas Tan söyledi dostlar dinledi
Dermansız olanlar acep neyledi
Muhabbet ehlini ilaç eyledi
Bendeki mekana sığan insandır
25.11.2022

184 RIZA ŞEHRİ

184 RIZA ŞEHRİ
Rıza şehri diye yola çıkanlar
İnsanı Kamile talip olmalı
Dört kapı kırk makam geçip gelenler
Sırrı Hakikata ermiş olmalı

Ele bele dile sahip olanlar
Aşa eşe işe ser baş verenler
Edep Erkan ile ikrar görenler
Gönül hanesine yazmış olmalı

Talip niyetiyle yola çıkanlar
Rehberi yanında bilge olanlar
Pir ile mürşide gönül açanlar
Yolun kuralına uymuş olmalı

Rehber Pir mürşidi arar dururlar
Hakikatın özü ondan sorarlar
Özü boş olana kanar dururlar
Rehber Pir Mürşidde bilgi olmalı

Rızalık kapısı hane yapısı
Demi dem edene meyin yarısı
Abbas Tan’a yeter açık kapısı
Bu kapıdan giren dostu olmalı.
21.3.2023