ŞİİRLER

182 HUZUR VARDIR BİZİM KÖYDE

182 HUZUR VARDIR BİZİM KÖYDE

Abbas Tan
Cavlak dağda pınar olsam
Lale sümbül güle doysam
Küçük pınar çeşme olsam
Dostluk vardır bizim köyde

Gözelerde su kaynasam
Gübülükte dolsam taşsam
Ördekli ye kırdan aşsam
Huzur vardır bizim köyde

Kör pınarda mamık olsam
Paşa pınarında yatsam
Topukluda çadır kursam
Sohbet etsek bizim köyde

Tekneli pınar kurudu
Orta kavak sığır yurdu
Kevak kaya, dedem yurdu
Tarih kokar bizim köyde

Su dökülen gölgelendi
Sarı ardıç gövdelendi
Annaç kavak tepelendi
Sevgi vardır bizim köyde

Yaylaya gidenler döner
Sık meşede odun eder
Mayölende kuzu güder
Bizim köylü bizim köyde

Kız gölünde çimenlere
Çeşmeden su içenlere
Dersimliden geçenlere
Gül verirler bizim köyde

Gaklıkta keklikler öter
Çayırda eşkimen biter
Kireç kuyusunda yeter
Bülbül öter bizim köyde

Düşük taşda çift sürene
Ekinde yemlik edene
Çayırlıkta ot biçene
Su verirler bizim köyde

İnce meşe nin kurduna
Gel gübülüğün yurduna
Koca tapırın otuna
Koyun yatar bizim köyde

Sık meşe güneşe bakar
Keçi yatağında yatar
Gençler gider balık tutar
Neşe saçar bizim köyde

Tut bahçesi kavak oldu
Değirmenler batal oldu
Killiğin deresi noldu
Genç kalmadı bizim köyde

Ayılı çukura gidin
Küçük tapır yayla edin
Koca pınarda cem edin
Sohbet boldur bizim köyde

 Açıkyazıdan geçilir
Toparmutlarda durulur
Ark açarken yorulur
Ihtiyarlar bizim köyde

Abbasın mezarını geç
Kömlerin boğazını seç
Ot biçilende otu biç
Bekliyorlar bizim köyde

Kara ardıcın yörebi
Öküz ölenin sebebi
Ayılı çukurun dibi
Çift sürerler bizim köyde

Bellik kayasında kuzu
Tuz daşında verir suyu
Bizim köylerin bu huyu
Töre olmuş bizim köyde

Yaylanın kırına bakın
Cavlak dağdan sökün edin
Kengerlikten kenger edin
Mala verin bizim köyde

Boz güneyin mağarası
Çöktü Mırcenin kayası
Kırmızı haççanın tepesi
Anlatılır bizim köyde.

Her tarafı sayamadım
Anılara doyamadım
Koca göle giremedim
Gözüm kaldı bizim köyde

Kısık, köye giriş oldu
Güz geldi çiçekler soldu
Abbas Tan’ın vakti doldu
Sona geldi bizim köyde
Abbas Tan
30.11.2022
Not: Bu şiir 1960 lı yıllarda köyümüzde konuşulan köy şivesi ile kaleme alınmıştır.

 

 

180 BABALAR GÜNÜ

 

180

BABALAR GÜNÜ

Babalar gününü babalar anlar
Evlatlar daima babayı dinler
Yalınız babalar evladı bekler
Babası olmayan kim bilir neyler

Takvimden yapraklar tek tek sökülür
Yetişen meyveler yere dökülür
Yalınız kalanın boynu bükülür
Yüreği yananlar kim bilir neyler

Baba ocağıyla ana kucağı
Kimsesiz olana mola durağı
Gözden akan yaşlar ıslar yanağı
Bir başına kalan kim bilir neyler

Bin iki yüz yetmiş altı gün oldu
Evlatlar bu güne yetim mi geldi
Babalar gününde annesiz kaldı
Abbas Tan gibiler yalınız neyler
19.6.2022 

179 BU SIRRI ÇÖZMEK GEREK

179

BU SIRRI ÇÖZMER GEREKİR

 

Turnalar semaha durdu dönüyor

Rıza şehri diye yolda yürüyor

İnsanı kamiller Hakkı söylüyor

Sırrı hakikatı çözmek gerekir. 

 

Bülbüller şakıyor teller coşuyor

Güller boynu bükmüş güneş bekliyor

Sırrı hakikatı hala saklıyor

Sırrın anlamını çözmek gerekir

 

Kamil insan ile sohbet edilir

Manayı alemin sırrı çözülür

Lalü mercan inci gözle   görülür

İncinin sırrını    çözmek gerekir

 

Bu sırra erenler Kamil olurlar

Hedefin yolunu doğru bilirler

Abbas Tan gibiler yolu sürerler

Yolun süreğini çözmek gerekir. 

10.09.2022

 

178

GÜL KIYMETİ BİLENLERE

Gülden terazi yapıyor
Gül ile  gülü tartıyor
Gülü söz ile satıyor
Gül kıymeti bilenlere

Güzel sözü az söylüyor
Kamil insanı dinliyor
Asıl Manayı anlıyor
Söz kıymetin bilenlere

Bilmeyene söz söylenmez
Mecliste köşe   gözlenmez
Anlayandan sır gizlenmez
Anlatılır bilenlere

Gülüstanda gül aranmaz
Acıya ciğer dayanmaz
Kuş diliyle laf söylenmez
Kamil sözü bilenlere

Abbas Tan sözü dinlese
Dergahta gönül eylese
Rıza şehrini boylasa
Anlatacak bilenlere
30.8.2022 

 

178 GÜL KIYMETİ BİLENLERE

178

GÜL KIYMETİ BİLENLERE

Gülden terazi yapıyor
Gül ile  gülü tartıyor
Gülü söz ile satıyor
Gül kıymeti bilenlere

Güzel sözü az söylüyor
Kamil insanı dinliyor
Asıl manayı anlıyor
Söz kıymetin bilenlere

Bilmeyene söz söylenmez
Mecliste köşe   gözlenmez
Anlayandan sır gizlenmez
Anlatılır bilenlere

Gülüstanda gül aranmaz
Acıya ciğer dayanmaz
Kuş diliyle laf söylenmez
Kamil sözü bilenlere

Abbas Tan sözü dinlese
Dergahta gönül eylese
Rıza şehrini boylasa
Anlatacak bilenlere
30.8.2022 

 

177 GÜCÜM YETMİYOR

177

 GÜCÜM YETMİYOR

 

Harlandı ateşim yürek dağlıyor
İçimdeki sızı yolu bağlıyor
Çığlıklarım arttı dostlar duymuyor
Dosta duyurmaya gücüm yetmiyor

Hüzünlü günlerin geçer diyorlar
Çektiğim çileyi hiç görmüyorlar
Tanyeri ağardı hiç bilmiyorlar
Her gün çektiğime gücüm yetmiyor

Bülbüller şakıyor karga gülüyor
Abbas Tan bu dertle hep söyleniyor
Coşkun akan sular gölü görmüyor
Gece gündüz çektiğim de yetmiyor
29.08.2022

176 AĞLIYORUM

176

AĞLIYORUM

Sular gibi çağlıyorum
Senin için ağlıyorum
Ciğerleri dağlıyorum
Canan için ağlıyorum

Gece gündüz geziyorum
Sözcükleri diziyorum
Duyguları seziyorum
Sevda için ağlıyorum

Gül dikeni acıtmıyor
Gizli sevda söyletmiyor
Kalp yarası ağlatmıyor
Senin için ağlıyorum

Kapı kapı dolaşırım
Kendim ile söyleşirip
Dost acısın paylaşırım
Dostum için ağlıyorum

Abbas Tan’ım ağlıyorum
Ciğerim dağılıyorum
Yare hasret kalıyorum
Yarim için ağlıyorum
28.08.2022

175 AŞK OLSUN

175

AŞK OLSUN

Pınarın gözünden berrak su akar
Kamil olan canlar bu suya bakar
İçinden aldığı cevheri takar
Cevheri saklayan cana aşk olsun

Cevher dediğimiz güzel sözlerdir
Onu dillendiren ince tellerdir
Manayı söyleyen güzel dillerdir
Güzelden anlayan cana aşk olsun

Abbas Tan söyledi anlayan anlar
İyice dinleyen bilgiye doyar
Bilmeyenler için ezberi bozar
Sözleri anlayan cana aşk olsun.
18.08.2022

174 O YER

174

O YER

Yine o yer yine o taşlık
Ayaklara dikenlerin battığı yer.
Gözlerinden akan göz yaşların
Yanaklarında donduğu yer.

O yer var ya o yer
Mutluluğu yaşayıp sonra sonra
Hüzünlendiğin yer.
İşte o yer benim köyüm.

Sabah güneş doğarken baktığın
Uzakta tepenin üzerindeki küçük yumru
O yumru dediğin şey benim canımın cananımın gömütü.

Her sabah oraya bakarken dudaklarımdan dökülen nameler ile gözümden dökülen yaşlar birbirine karışınca
Mutlu muyum hüzünlü mü anlayamıyorum.

Ama köyde olduğum sürece hep aynı şeyleri tekrarlıyarak rahatlıyorum.

Hele oraya bakarak yudumladığım bir bardak çayın içerisine gözyaşı bir damla düşünce nasıl rahatlıyorum biliyor musun.

Bugün yine güneş doğdu, ben yine balkondan oraya bakıyorum.
Güneş gözlerimin ferini alıyor, o uzaktaki yumruyu seçemiyorum
Çok mu yaşlandım, çok mu yoruldum bilemiyorum ama
Oraya bakmaktan usanmadım, yorulmadım.
İnanın ki oraya bakarak rahatlıyorum.
Çükü o ben ben de oyum.
23.7.2022 Abbas Tan

173 SEVGİNİN TARİFİ YOKTUR

173

SEVGİNİN TARİFİ YOKTUR

Sevginin yarası sarılmaz imiş
Yaranın acısı bilinmez imiş
Gönüldeki acı görünmez imiş
Yürekten sevmenin tarifi yoktur

Çiçekler açmıyor güneş doğmuyor
Gidenler özleyip geri dönmüyor
Sevda çekenlerin halin bilmiyor
Hasretle sevmenin tarifi yoktur

Acıyla tatlıyı ayırmak olmaz

Taze gül dalında boşuna solmaz

Ayrılık hasreti yürekte durmaz

Yürekte yaranın tarifi yoktur.

Bu gün üç yıl oldu sen ayrılalı
Yine ağlıyorum gözyaşım kanlı
İçimdeki yara taze ve canlı
Abbas Tan acının tarifi yoktur
20.12.2021 

172  – B

GİDENLER

 

Dağları  duman bürüdü

Kervan kalktı da yürüdü

Göçü ardından sürüdü

Önde giden nere gider

 

Karda kışda yol yürünmez

Bir başına hiç durulmaz

Neler gelir hiç bilinmez

Yol bilmeyen nere gider

 

Oku,dinle yolu öğren

Yorulunca dur da dinlen

Abbas Tan’a haber eylen

Bir başına nere gider.

17.11.2021

172 GİDENLER

172

GİDENLER

 

Dağları  duman bürüdü

Kervan kalktı da yürüdü

Göçü ardından sürüdü

Önde giden nere gider

 

Karda kışda yol yürünmez

Bir başına hiç durulmaz

Neler gelir hiç bilinmez

Yol bilmeyen nere gider

 

Oku,dinle yolu öğren

Yorulunca dur da dinlen

Abbas Tan’a haber eylen

Bir başına nere gider.

17.11.2021