DÜNYA NE TARAFA DÖNÜYOR

DÜNYA NE TARAFA DÖNÜYOR

Abbas Tan

Dünya dönüyor ama ne tarafa döndüğünü insanlar şaşırmaya başladı.

Ülkede yaşananlarla dünyada yaşananlar son günlerde o kadar hızlandı ki hangi yöne döneceğimizi şaşırdık.

Uçaklar havada,silahlar hazır eller tetikte.

Devletlerin büyükleri birbirlerini suçluyor,yan yana gelmiyorlar,gelemiyorlar.

Dünya devletlerinin Başkanları,Başbakanları,Kralları,kraliçeleri.. anlayacağınız bende varım diyenler yan yana geliyorlar ve sonuç yok.

 

Avrupa’ya (AB) gidebilmemiz için 72 şart koşmuşlar yada eksiğimiz varmış ve bunu altı ayda tamamlarsak vizesiz Avrupa’ya gidebilecekmişiz.

Yetmiş iki eksiği Yetmişiki millete dağıtsak ve her millet bir eksiğimizi tamamlasa hem Yetmişiki millete bir nazarla bakarız hemde sorunu çözeriz ama savaş uçakları havada dolaşmasa.

Fransızlar Türk Hava Sahasını yani İncirliği kullanması konusunda antlaştılar,Alman uçakları neredeyse havalanmak üzereler. Rusya Uçakları Suriye üzerinde ve Onyedi saniye Türk hava sahasında dolaşıyor.

Bütün bunların gerekçesi İşid’i vurmak.

 

Bu işid kim tarafından bu güce kavuşturuldu ki şimdilerde birbirlerine düşman gibi bakan devletler işid için aynı amaçla çatışma ve mücadele için Türk Hava sahasını  kullanıyorlar yada kullanacaklar yada bunun için antlaşmalar yapmaya hazırlanıyorlar ve sözde bir araya gelebiliyorlar.

Göçmenler ülkeyi sardı,karşılığında üç milyon Euro verilerek sanırım Suriyeli göçmenlerin ülkemizde kalmasını sağlamak.

Bizimkilerinde işine yarayabilir. Yarın bunlar birer seçmen olarak değerlendirebilirler.

 

Son bir haftada ülkede yaşananlara bakarsanız dünya ne tarafa dönüyor şaşırdık.

Hükümet kuruldu ve güvenoyu aldı (sadece kendi milletvekillerinin oyları ile).

Rus uçağının düşürülmesi, Tahir Elçi’nin öldürülmesi,Putin ile Erdoğan’ın restleşmesi (bu restleşme ise), gazetecilerin tutuklanması, Her gün birkaç asker veya polis şehit oluyor.

Gelişmiş ülkelerin liderlerinin bir araya gelmesi,az gelişmiş yada gelişmekte olan devletlerin liderlerinin bir araya gelmesi buda yetmiyor yüz altmış devlet adamlarının küresel ısınma karşısında bir araya gelmeleri.

Protestocular gazla,su ile tazyik ediliyor diye isyan ediyorlarsa demek ki Dünya ısındı, siz küresel ısınma deyin,ekonomik ısınma deyin,siyasi ısınma deyin ne derseniz deyin sonuçta ortada bir ısınmadan söz ediliyorsa demek ki bir yerde yangın başlamış ve birilerini yakacaktır.

Bizden uzak olsun da ne olursa olsun diyenlerden değiliz.

Buna izin vermemeliyiz ama biz söyler biz dinleriz.

Ülkenin doğusu yanıyor,insanlar birçok ilçe ve mahallelerde sokağa çıkma yasağı nedeniyle dışarıya çıkamıyorlar.

Rusya ülkeye başlattığı baskılar nedeniyle ihracat,ithalat,turistik seyahatler aksadı, havalar soğudu kış geldi bir bakarsınız Rusya’dan gaz gelmeyebilir ve Küresel ısınmadan bahsederken evlerde gazsızlıktan soğuktan hastalananlar olursa ne olacak. Merak etmeyin  gösterilerde sıkılan gazlar insanları zaten ısıtıyor.

Bu kadar olaylardan sonra insanın başı dönüyor ve hangi konuyu işlesek demek bile zor oluyor.

Ama yazı yazanlar için o kadar çok malzeme var ki hangisini yazarsanız yazın.

Son dinlediğim bir söz vardı.

Öldürülen Tahir Elçi’nin eşi keşke cezaevine atsaydınız da ölmeseydi anlamında bir söz kullanmış.

Ölmemek için cezaevinde bulunmak kurtuluş mu?

Bu kadar laftan sonra; “Arif isen bir gül yeter koklamağa,

                                        Nadan isen gir bahçeyi yolmağa

 

01.12.2015

Not : Manavgat Gazetesinde yayınlanmıştır.