MEZAR KALDIRMA TÖRENLERİ

Alevi RİTÜELLERİNDEN MEZAR KALDIRMA

Abbas Tan

Bir toplumun değerleri yaşattıklarıyla ölçülür. Yitirilmiş,vazgeçilmiş değerler zaten değerini yitirmiş demektir.

Kalıcı olan ise günün şartlarına göre mensuplarını tatmin eder noktada olabilmesidir.

Bütün bunlar ne ifade eder denilebilir.

Elbette geçmişte yaşatılan değerler her daim maddi olarak ele alınmamalıdır.

İnsanlar ençok zorlandıkları zamanlarda dönüp geçmişe bakarlar ve ondan ders çıkartırlar.

Bu yüzden ritüeller önem arzetmektedir.

Alevi Ritüelleri de aynı ölçüde mensupları için değerlidir.

Bunlardan bazılarını örnek olarak ele alacak olur isek:

Bayramlar,

Düğünler,

Hakka uğurlama  erkanları,

Dardan indirme erkanları,

İkrar erkanları

Mezar kaldırma törenleri … gibi. Bu örnekler daha da çoğaltılabilir.

Son dönemlerde bir çok bölgede öne çıkartılan ritüellerin başında MEZAR KALDIRMA TÖRENLERİ.

Mezar kaldırma her bölgede olmadığı gibi farklılıklarda mevcuttur.

Alevilerde olan bu ritüel oldukça farklı şekillerde anlatılmış ve her anlatılan da doğru kabul edilerek zaman zaman uygulanmıştır.

Tahtacı Aleviler,

Dersim bölgesi Aleviler,

Koçgiri Aleviler… gibi.

Genelde ilk duyduğumuzu anlatmışızdır.

Öncelikle Mezar kaldırma deyince neyi çağrıştırıyor ona bakmak gerekir.

a) Mezarı bir yerden başka bir yere taşımak,nakletmek,yerinden kaldırmak.

b) Mezarı yükseltmek 

Sivas’ta taşlı bir insan “Kerbela’da Hz. Hüseyin’in katledilişinden  bir süre sonra ziyaretçilerinin Kerbela’da giderek mezarları düzenlemesi ve yerden biraz yükseltmesi ile başlamıştır” demesine rağmen başka bölgelerde bu bilgiye rastlanmadı.

Yapılan araştırmalar gösterdi ki Alevilerle Kerbela’da yaşanan olayların ilgisi yoktur. Kerbela ile ilgili olsaydı bu ritüel en az Müslümanların bir kısmında olurdu. Özellikle Şiilerde olmalıydı. Halbuki Şiilerde yada diğer müslümanlarda böyle bir ritüel yoktur. Alevilerin tamamında da yoktur.

Alevilerin yaşamlarına bakalım.

Genelde kırsal alanda yaşanmaktaydılar ve daha çok hayvancılıkla yaşamlarını sürdürmekteydiler. Kışın ahırlarda besledikleri hayvanları baharın dışarı çıkartırlar eve,köye Yakın yerlerde otlatırlardı.

Bağ,bahçe,ekinler büyüyünce hayvanlar tarafından zarar göreceği için ekili araziden uzaklarda yaylalara giderlerdi. Yaylaya gitmeden önce mezarları ziyaret ederler. Son bir yıl içerisinde Hakka yürüyen canların mezarları yapılır,lokmalar paylaşılır,gülbanglar,temenniler  okuyarak ziyaretlerini gerçekleştirir yollara koyulurlardı. (Tahtacı Alevilerde daha farklı bir uygulama var ayriyeten değinilecektir.)

Yaylalarda aylarca kalırlardı. Bu arada hakka yürüyen bir can olur ise hemen alıp köydeki mezarlığa götürüp sırlama işini gerçekleştirmezlerdi.  Can hakka yürüdüğünde o günün şartlarına göre kilim,keçe gibi soğuğu sıcağı geçirmeyecek örtülere sararak uygun bir yere geçici olarak sırlarlardı.

Yayla dönüşü gömdükleri yerden çıkartarak yine sarılı vaziyette köylerine getirir ve köy mezarlığında sıralamayı gerçekleştirirlerdi.

Buna MEZAR KALDIRAMA TÖRENLERİ denilmektedir.

Bundan da anlaşılıyor ki yılda iki defa mezarlıkta bir etkinlik yapılıyordu.

Günümüzde bu olay tamamına yakını değişime uğradı ve daha farklı anlamlar yüklendi.

Yaylaya gidişler yok denecek kadar azaldı ve olsa da artık cenazelerin eskisi gibi bekletilmesine gerek kalmadı.

Dünyanın diğer ucundan dahi sorunsuz ulaşılmaktadır.

Mezar törenlerinin yapıldığı tarih günün şartlarına göre değişime uğramıştır.insanlar yıllık izinlerini gözönünden bulundurarak tarih belirlemeye başladılar.

Genelde mezar kaldırma törenlerinden sonraki yıl içerisinde hakka yürüyen canların mezarları bir kış geçtikten sonra bahar aylarında modern bir şekilde yapılmaktadır.

Bir kış geçmesinin gerekçesi ise mezar bir süre sonra çökebilir,üzerine sonradan ilave edilen taş veya mermerden yapılan yapının ağırlığından dolayı çöküntülerin yaşanmaması için bir yıl bekleniyordu.

Günümüzde mezar hazırlanırken içerisine betonlu duvar örülüyor. Üzeri demirli beton dökülüyor ki çökme olmasın diye.

Köylülerin belirledikleri ortak bir tarihte (Haziran,Temmuz)aylarında bütün köylülerle birlikte akrabaları,yakınlar,dostları o tarihte Cemevinde cemevi yoksa uygun bir yerde toplanırlar.

Son bir yıl içerisinde hakka yürüyen canların yakınları önceden ortaklaşa yemekler (lokmalar) hazırlanır.

Öğle saatinden önce topluca mezar ziyaretine gidilir. Öncelikle yeni yapılan mezarlar ziyaret edilir. Yakınları yada bu konuda yetenekli olanlar ağıtlar söylerler,devriyeler okunur,temennide bulunduktan sonra herkes yakınlarının,dostlarının mezarlarını ziyaret ederler ve mezarlığın uygun bir yerinde toplanılır.

Mezar ziyaretine gelenler yanlarında getirdikleri lokmaları Lokum,bisgüvi,şeker,çikolata,helva,kömbe) herkese ikram edilir.

Geçmişte mezar yaptıranlara mezar sahipleri denirdi ve bu aileler et haşlayarak yufka ekmek arasında herkese dağıtılırdı. Şimdilerde mezara yemek götürme geleneği oldukça azaldı.

Lokmalar dağıtılıp yenildikten sonra Pir veya ehil kişi (görevli) Gülbang okur ve arkasından bağlama eşliğinde Devriye okunur.

Bazı bölgelerde bağlama çalışmayıp sadece gülbang okunuyor. Bazı bölgelerde ise son yüz yılda kuran okunmaktadır ancak bu da artık gülbanga dönüşmeye başladı.

Topluca mezarlıktan ayrılarak Cemevine geliniyor,hazırlanan yemekler (lokmalar) paylaşıldıktan sonra yine Pir (dede) veya ehil kişi Gülbang okuduktan sonra mezar yaptıran (cenaze yakınları) uygun yerde dizilirler ve bu Erkan’a  katılan canlar taziyede bulunarak,temenniden bulunarak ayrılırlar.

Cenaze yakınlarına taziyede bulunurken ;

Devri daim olsun,

Devri asan olsun,

Hizmetiniz yerini bulsun,

Sabırlar diliyorum,

Hak başka acı göstermesin,

Emekleriniz boşa gitmesin (zayi olmasın) … gibi.

Mezar kaldırma törenleri (Ritüel) oldukça büyük maliyetlere neden  olmaktadır. Bu gün orada bulunabilmek için yurt içinden,yurt dışından insanlar izinlerini  önceden ayarlamaktadırlar.

Bu ritüelden önce bazı uygulamalar da vardır ancak mezar törenleri acıya noktayı koyma zamanıdır.

Alevilerde Bir can hakka yürüdüğünde yakınları toplanır ve sırlama (defin) işlemi bitikten sonra taziyede bulunanlar birkaç gün sıkça gelmeye devam ederler. Kimi dostlar ve komşular günlerce gelip giderler. 

İnsanların işlerine dönmeleri gerekmektedir. Ailenin büyüğü yada Pir (dede) aileyi bir akşam yemeğinde bir araya toplar ve nasihatta bulunur.

İşi olanlar,gitmek zorunda olanlar gitsinler,kalanlarla hizmetler devam eder (misafir ağırlama) der ve gidecekler ikincisi gün gidecekleri yerlere giderler.

Hakka uğurlama erkanında bulunamayan için kırk gün sonra bir toplantı daha yapılır ki buna DARDAN İNDİRME halk arasında kırk lokması denilir.

Eskiden kırk gün tamamlanıncaya kadar yakınları ağır yaşlarını sürdürürler ve kırktan sonra normal hayata dönerlerdi ancak mezar kaldırma törenlerine kadar ailede düğün,eğlence yapılmazdı.

Mezar kaldırma göreni ile normal hayata dönülürdü.

Uygulayan Aleviler için sonderece önem arzeden bir etkinlik (tören) özellikle Koçgiri ve Tahtacılarla Dersimlilerde vardır. Diğer bölge Alevilerinin bir kısmı unutmuşlar,bir kısmı ise daha abartılı hale getirmişler.

Günümüzde mezar kaldırma törenlerinin yoğunlukla yapıldığı bölgelerin başında Koçgiri bölgesi (Sivas İmranlı,Zara,Hafik,Kangal),Kayseri Sarız,Develi, Adana Tufanbeyli,Saimbeyli,Maraş Göksun ilçesi başta gelmektedir.

Mezar Kaldırma törenlerinden sonra cenaze yakınları artık normal hayata dönerler (düğün,nişan,eğlence… gibi